Elle Tutulur Sevgim Var

“Gördüğün yerde sarıl bana” 

Dakikalar saatlere, saatler günlere ve ben sana meftunum. Herhangi bir vakitte meçhul bir yerlerde seninle sensizliği yaşarken mutlu ve gülümseyerek, soyutluktan öte gözle görülür bir sevgim var sana ait. Denizin bilmem kaç metre derinlerinde balıklarla seni konuşuyorken kadar hayalperest, bir köy kahvesinde çay kokusu kadar gerçek. Yokluğun bir yokluktan öte varoluşa teslim olmuş ben benden öte sen. Ne Mecnun’um ne de Ferhat aşığım düz aşık dağları da delemem, çölleri de geçemem. Sevebilirim, gözle görülür elle tutulur bir şekilde sevebilirim. Hani diyor ya Cengiz Kurtoğlu;

“Yalnızdım bir tanem yine dün akşam,
Hep seni düşündüm hep seni andım.
Dayanılmaz bir şey oldu hasretin,
Dün gece resmini öptüm de yattım.”

Sen gittin gideli sadece dün gece değil her gece resmini öptüm de yattım, her sabah resmine bir günaydın ile uyandım. Sabahımda da gündüzümde de gecemde de sen ile. Hani şey gibi “iki gözümün biri sende” der gibi.  Bırak en güzel sözleri yazsınlar, bestelesinler ne önemi var sen söylemedikten sonra. İnsan görmediği, tutmadığı bir şeyi anlatamaz. Gördüğüm, tutabildiğim sevgimi sükuta bıraktım çünkü tasvirini edemiyor karalıyorum dizeleri, dizelerin üstünü senin altını çizerek. Olur olur boğaza nazır bir gün göz göze, elle tutulur bir sevgim var. Gülelim beraber, büyüyelim beraber.

fonda: iki gözümün ikisi de sende

--

Minik Üsküdar